Sorgulanmayan Çirkinliklere Sözüm
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Sorgulanmayan Çirkinliklere Sözüm
[/size]
Sorgulanmayan Çirkinliklere Sözüm
Mavinin hüznümü taşıyabildiği sahilden sesleniyorum yine sana
Alaca karanlığın yerini, yakamoz kokan kızıl şafaklara bıraktığı saatlerde
Güneşin kurşuni bulutlardan sıyrılıp gülümsemesini bekliyorum
Bir karıncanın çalışkanlığına nispet, Ağustos böceği gibi bedenim
Piyer Loti’de çay ve simit hayalini düşlerken, keşfe çıkmış kâşif değilim
Beklentilerimin merkezinde, çırılçıplak, kırılgan ve ürkeğim denizlere
Tüm yaşadıklarıma, tüm yaşamlara inat, sorgulanmayan çirkinliklere sözüm.
Yüreğimdeki kılıçlar şuursuzca bir elmayı ikiye bölmeye çalışırlar
Dudaklarımda kanayan son busenden bir iz kalmış, kandillerim ışıksız
Merhametinin yorgunluğunda bir deprem telâşesin de gibi bedenim
Vuslat cevapsız bir sual, kalbimin kaldırabileceği her şey martı kanatlarında
En ıssız düşlerimde yanıyor teninin ateşi, dudakların dokunurken ruhuma
Yüce bir el dokunmuş sanki bulutlara, gözyaşları eriyor yanaklarımda
Tüm yaşadıklarıma, tüm yaşamlara inat, sorgulanmayan çirkinliklere sözüm.
Kapkaranlık zemheri bir yalan yaşanmamışlıklar, işte yoksun imkânsızlıklarımda
Dokunuşların en günahsızı, tenimdeki hazanın en büyük günahı hayalin
Yine dört duvar sarmış, eşyalar alaycı, resimlerin kurumuş bir gül mabedimde
Zifiri bir sonbahar mavilerim, içimdeki özlemin korkularını emzirir gecelerim
Yağmayan karlar, sensizliğimin üzerine beyaz yalnızlıkları örtüyor durmadan
Güvenme geçici güzelliğine, mağrur bakışlar sinsi ızdıraplara gebe
Tüm yaşadıklarıma, tüm yaşamlara inat, sorgulanmayan çirkinliklere sözüm.
Ayrılığın haykırışları çığlıklarımdayken, gözleri kan dolu bir yerlerdesin biliyorum
İnsanlar birbirinden gider de, sevgiler hep yalnızdır meclup sığınmalarda
İsmin puslu dudaklarımda, bir uçurum gibi gözlerimde gözlerinin masumiyeti
Bir adın birde resimlerin beklenen sarılmalara zahir anımsadığım hüznün
Birden bire gelecekmişsin gibi, ellerim dokunacak upuzun saçlarını okşayacağım
Yüreğim pembe avuçlarında çırılçıplak, mum alevinin çıplak gölgesi iffetsiz
Tüm yaşadıklarıma, tüm yaşamlara inat, sorgulanmayan çirkinliklere sözüm.
Sorgulanmayan Çirkinliklere Sözüm
Mavinin hüznümü taşıyabildiği sahilden sesleniyorum yine sana
Alaca karanlığın yerini, yakamoz kokan kızıl şafaklara bıraktığı saatlerde
Güneşin kurşuni bulutlardan sıyrılıp gülümsemesini bekliyorum
Bir karıncanın çalışkanlığına nispet, Ağustos böceği gibi bedenim
Piyer Loti’de çay ve simit hayalini düşlerken, keşfe çıkmış kâşif değilim
Beklentilerimin merkezinde, çırılçıplak, kırılgan ve ürkeğim denizlere
Tüm yaşadıklarıma, tüm yaşamlara inat, sorgulanmayan çirkinliklere sözüm.
Yüreğimdeki kılıçlar şuursuzca bir elmayı ikiye bölmeye çalışırlar
Dudaklarımda kanayan son busenden bir iz kalmış, kandillerim ışıksız
Merhametinin yorgunluğunda bir deprem telâşesin de gibi bedenim
Vuslat cevapsız bir sual, kalbimin kaldırabileceği her şey martı kanatlarında
En ıssız düşlerimde yanıyor teninin ateşi, dudakların dokunurken ruhuma
Yüce bir el dokunmuş sanki bulutlara, gözyaşları eriyor yanaklarımda
Tüm yaşadıklarıma, tüm yaşamlara inat, sorgulanmayan çirkinliklere sözüm.
Kapkaranlık zemheri bir yalan yaşanmamışlıklar, işte yoksun imkânsızlıklarımda
Dokunuşların en günahsızı, tenimdeki hazanın en büyük günahı hayalin
Yine dört duvar sarmış, eşyalar alaycı, resimlerin kurumuş bir gül mabedimde
Zifiri bir sonbahar mavilerim, içimdeki özlemin korkularını emzirir gecelerim
Yağmayan karlar, sensizliğimin üzerine beyaz yalnızlıkları örtüyor durmadan
Güvenme geçici güzelliğine, mağrur bakışlar sinsi ızdıraplara gebe
Tüm yaşadıklarıma, tüm yaşamlara inat, sorgulanmayan çirkinliklere sözüm.
Ayrılığın haykırışları çığlıklarımdayken, gözleri kan dolu bir yerlerdesin biliyorum
İnsanlar birbirinden gider de, sevgiler hep yalnızdır meclup sığınmalarda
İsmin puslu dudaklarımda, bir uçurum gibi gözlerimde gözlerinin masumiyeti
Bir adın birde resimlerin beklenen sarılmalara zahir anımsadığım hüznün
Birden bire gelecekmişsin gibi, ellerim dokunacak upuzun saçlarını okşayacağım
Yüreğim pembe avuçlarında çırılçıplak, mum alevinin çıplak gölgesi iffetsiz
Tüm yaşadıklarıma, tüm yaşamlara inat, sorgulanmayan çirkinliklere sözüm.
hanifece- Admin
- Mesaj Sayısı : 1115
Kayıt tarihi : 06/11/09
Geri: Sorgulanmayan Çirkinliklere Sözüm
Ne kadar güzel bir şiir okudum doyamadım bayıldım .
Ayşıl Özpençe- Admin
- Mesaj Sayısı : 103
Kayıt tarihi : 23/11/09
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz